başkenti, birçok Türke ev sahipliği yapan, kuzeydeki şehir Berlin. 2011
yılında 2 kere gittim. Almanya’da en sevdiğim yer Berlin’dir. Tarihi, yapısı ve
hayatı ile etkileyici bir yer. Sanırım sadece Berlin duvarı ve öyküsü bile
burayı özel kılmaya yeterli. Önemli bir türk nüfusa sahip olan Berlin’de bir
Türk’e rastlama ihtimaliniz çok yüksek. Birçok yerde türkçe uyarılar ve bilet
makinelerinde türkçe dil seçeneği mevcut.
ilgili izlediğim gerçek videolar ve filmler ile insanların her iki bölge
arasında geçiş için yaşadıkları zorlukları, denedikleri türlü yolları
izledikten sonra aynı yerde durmak garip hissettirdi. Bir şehri bölmek,
geçişleri yasaklamak, sevdiklerini, hayatını, teknolojiyi bir tarafta bırakmak.
2003 yapımı “Good Bye,Lenin!” filmi, soguk savaş yıllarını anlatan,
Berlin duvarının insan hayatını nasıl etkilediğinin görsel güzel bir sunumu.
Berlin’de arkadaşımın teyzesinde kaldık ve gezdiğimiz yerlerde teyzenin
çekildiği eski fotoğrafları görünce içimiz ürperdi. Bir Fotoğraf Brandenburger
Tor’un önünde çekilmiş, hemen arkalarında duvar mevcut. Fotoğraf çektiğim
yerlerde hep duvarın izlerini aradım. Checkpoint Charlie’de bulunan Museum
Haus am Checkpoint Charlie müzesinde de, o yıllara ait yazı ve
fotoğrafları görebilirsiniz. Aynı zamanda Doğu’dan Batı’ya göç edenlerin hikayelerine tanık olmak
mümkün. Duvardan bahsetmişken, Berliner Mauer, Berlin duvarının yıkılmadan
bırakılan, en büyük kısmı ve East Side Gallery
olarak sergileniyor. Duvarın üzerinde birçok sanatçının resimleri bulunmakta ve gelen insanların birşeyler yazabilmesi içinde boş bırakılmış bir alan var. Berlin duvarı Warschauer Straße (aynı zamanda durak) ile Ostbahnhof
arasında bulunmaktadır. Her iki durakta da inip duvar boyunca yürüyebilirsiniz.
Duvarın Dogu yakasında Spree nehri ve üzerinde Oberbaumbrücke köprüsü
var.
Platz’tan Berliner DOM – Museumsinsel
yükseliğiyle dikkat çekmekte. Ücretli olarak tepesine çıkıp, Berlin manzarasını
seyretmek mümkün. Alexander platz, cafeleri ve sokak sanatçıları ile oldukça
hareketli bir meydan. Meydanın ortasındaki değişik bir mimariye sahip Neptunbrunnen
Çeşmesi’n de tanrı Poseidon ile etrafındaki 4 kadın görülmektedir. Bu
kadınlar, Almanya’nın dört ana nehri olan Elbe, Ren,Vistula ve Oder’i
simgelemektedirler.
Bu meydandan aşağı indiğinizde Berliner
Dom’u ve museumsinsel’i (müzeler adası) görüceksiniz. Berliner Dom,
önündeki park, yapısı ve bahçesi ile ziyaretçiler için güzel bir dinlenme
alanı. Dom’um etrafında, tarihi, resim, heykel müzeleri bulunmaktadır.
Berlin’de gezilecek çok fazla müze var, ilginizi çekenleri işaretleyip
gezmenizi tavsiye ederim.
geçmiş mimarisi ile labirenti andıran, içinde dolaşmanın oldukça keyifli olduğu
eski bir alışveriş merkezi.
BRANDENBURGER TOR A VARINCA
kaldırımı ile size doğru Brandenburger Tor kapısına çıkaracaktır. Önceden hemen
önünden duvar geçen bu kapı şehrin önemli simgelerinden biri. Kapının
üzerindeki heykelde Roma zafer tanrıçası Victoria dört atlı bir savaş arabası
sürmekte.
Tor kapısının biraz ilerisinde. Özellikle alman milliyetçiliğii sembolize eden
ödül almış Norman Foster tarafından tasarlanmış kubbesi ile meşhur olan binanın
kubbesini, randevu alarak gezmeniz mümkün. Linke tıklayarak bilgi
alabilirsiniz. reichstag.
die Ermordeten Juden Europas
ufaklı, boy boy blokların sıralandığı bu anıtı görüceksinizdir. Öldürülen
Yahudilerin anısına yapılan bu blokların, farklı zamanlarda ve yaşlarda
öldürülen insanları sembolize ettiği söylenmektedir. Aynı zamanda zemindeki
eğimlerlede düzenli olan bir sistemin insanlar tarafından bozulmasını
simgelemekteymiş. Karşı tarafında büyük bir park olan Tiergarden bulunmakta,
içerisinden yürüyerek yarım saat gibi bir sürede Postdamer platz’a ulaşmanız
mümkün.
olan Sony Center kapalı alanı, cafeleri ve ışıkları ile çok modern.
Özellikle akşam üzeri renk renk ışıklarla şenlenen Postdamer Platz da, aynı
zamanda duvarın bir başka parçaları yer almaktadır. Yanında aynı yerin eski ve
yeni hali ile çekilmiş fotoğraflar bulunmaktadır.
control noktasına ulaşabilirsiniz. Duvar yıkılmadan once Doğu-Batı arasındaki geçişi sağlayan, önemli
noktalardan biriymiş. Bugünde hala anıt olarak korunan bu bölgeden geçerken
pasaportunuzu imzalatabilir, askerlerle beraber fotoğraf çektirebilirsiniz. Daha
once bahsettiğim Museum Haus am Checkpoint Charlie müzesini
gezerek tarihe yakından tanıklık edebilirsiniz.
bulduğumuz, alışveriş yapabileceğiniz, ayrıca Checkpoint Charlie’den Unter den
Linden’a kadar yürümenin mümkün olduğu bir cadde.
cafe, bar, restorantların yer aldığı, gece oldukça hareketli bir yer. Eski
Yahudi Sinagog’u ve Tacheles bu caddede bulunmaktadır. Tacheles,
içerisinde sanatçıların yaşadığı, atölye olarak kullanılan, her yerde farklı
bir sanat çalışması göreceğiniz büyük bir bina. Akşam gezerken biraz ürkütücü,
terk edilmiş gibi. Farklı bir havası var.
diye geçsede, birçok cafe ve restorantın bulunduğu bu bölgede, keyifli vakit
geçirebilirsiniz.
Zoologisher Garden
Berlinin
merkezinde, MITTE de yer alan, neredeyse şehir kadar geniş olan bu parkta,
dolaşıp, piknik yapabilirsiniz. Biz buna çimlenmek diye tabir edip, her gördüğümüz yeşillikte mola veriyorduk:) Hele Istanbul gibi yeşili az bir şehirden gidiyorsanız,
Berlin yemyeşil bir başkent. Zoologisher Garden durağında indiğinizde, oldukça
kalabalık olduğunu görüceksiniz ve hangi yöne gitsem diye düşünmeye başlayacaksınız.
Tacheles |
Kaiser Wilhelm's Gedächtniskirche |
Wilhelm's Gedächtniskirche
Berlin’in simgesi olarak görülen protestan kilisesidir. Şuan da yıkık
halde bulunan 113 m. yüksekliğindeki ana kule savaş sırasında hasar görmüştür.
Kilisenin tadilatı büyük tartışmalar getirmiş ve sonunda nazi döneminin
nekadar kötü olduğunu sembolize etmesi için anıt niteliğinde eski kilise
onarılmamaya ve yanına yeni bir kilise inşa edilmeye karar verilmiş. Yeni
yapılan kilise kare tasarımı ve birsürü mozaik mavi camdan oluşan duvarları ile
değişik bir mimariye sahiptir.
Altın Kız – Siegsaule |
Siegessaule
geçen, altından yapılmış yüksek yapıdaki kadın heykelini heryerden görmek
mümkün. Kaldığımız eve çok yakındı, eve yaklaştığımızın ya da yönümüzü bulmada
bize yardımcı oldu:D
meşhur Berlin birası. Berlin’de marketlerde bulmakta mümkün. Hafif ve meyveli
tatları seviyorsanız, güzel bir bira. Ben hafif ekşi olduğu için yeşilini çok
sevdim.
marmelat olan tatlı.
gidiyor.), U-bahn– metro