Sıradan bir Kasım günü.. Biraz Detox biraz konser..

Radyo dinlemeyi sever misiniz? Bize çok sevdiğim lise yıllarından beri görüştüğüm bir arkadaşım harika bir ev hediyesi geldi. Bugüne kadar mutfakta laptop ile çalmaya çalışırdım ama işe dalınca şarkılar biter, bağlantı kesilir ve bir süre sonra ben koştura koştura iş yapmaya devam ederdim. Elimde bir türlü tekrar başlatmaya varmazdı. Mutfakta radyoyu koyabileceğimiz bir köşe yaptık, yanındaki duvarıda sticker ile kaplayarak, kara tahta olarak kullanıyoruz. Şimdi müzik ruhun gıdasıdır diyip, onsuz güne başlayamıyoruz. Evin içinde dolaşan melodiler eşliğinde işlerimizi yapıyoruz. Köşe yapılana kadar radyo bir mutfakta, bir salonda bir yatak odasındaydı. Müziğe nasıl ihtiyacımız varsa.. Radyonun keyfide ayrı bir güzel, hele kendinize göre bir radyo bulduysanız. Bizim radyonun ayarları sürekli Slowtime da! 91.2 ayarlarınızla oynamayın. Çalan müzikten eve gelen birilerin radyo ile oynadıgını hemen anlıyoruz.
Kasım ayı hem güneşi ile bizi yazdan tam koparmıyor hemde soğuk esintileriyle kışlıkları çıkartma mesajı gönderiyor. Keyifli bir sonbahar geçiyor. Ağaçların yapraklarını dökmesini keyifle izliyorum. Bu günü de kendime ayırdım. Cumartesi sabahları slowtime da Celine ile French Press saatleri var. Fransız şarkıları çalınıyor, çok keyifli. Mutfaktan çıkmak istemiyorum! Zaten bitmeyen bulaşık ve mutfak işleri ile de pek mümkün olmuyor:)
Bu Kasım ayında ne farkettim. Seyahat etmek için en güzel ay! Biz bütün tatillerimizi sıcak günlerde harcıyorduk. Anladım ki, kısa kısa tatiller ile senenin keyfini çıkarmalıyız. Gelecek yıl için şimdiden Kasım ayını doldurdum:)
Bu hafta çok keyifli bir konsere gittik. Karsu Dönmez. Babylonun yeni mekanı (Bomontiada) bana çok keyifli geliyor. Bomontiada, kırmızı tuğlaları, büyük camları ile bana büyüleyici geliyor. Fabrikalar dönüşüyor. Şişli civarındaki taksiler bu yeni yere alışamamış. Bira fabrikasını biliyorlar ama yeni isminden çok hoşlanmıyor gibiler. Burası mı şimdi ada diye tepki alıyoruz:) Konsere dönersek, Karsu’nun büyüleyici sesi, sahnesi ve müzisyen arkadaşları ile çok güzel bir gece geçirdik. Yerinde duramayan, heyecanlı, müziğe aşık bir kadın! İlk defa bir konserde Kaarrrsuuu diye bağırasım geldi:) Samimi, yetenekli, içten.. kendisi için kelime bulamıyorum. Hollanda’da doğup büyümüş bir Türk. Hem ingilizce, hem de türkçe parçalar çalıyor. Ama türkçe şarkılar jazz melodileri ile yeniden yorumlanmış. Özellikle ‘domates biber patlıcan’ benim favorilerimden. Kendi yazdığı ve bestelediği parçalarda var. Türkiye’ye yine geldiğinde kaçırmayın derim.

 

Kasım bize bir yandan bütün yazın yorgunlugunu kilolarını atmak ve kışa hazırlanmak için fırsat veriyor. Bir süredir aldığım 4-5 kiloyu vermek için harekete geçtim ve geçen pazarı detox günü ilan ederek, bütün gün sebze suyu ve çorba ile beslendim. Bütün hafta şekersiz beslenerek, ilk adımı attım. Umarım kasım sonuna kadar eski formumu kazanırım! Sebze suyunu severek içiyorum. Hem tok tutuyor hem de enerji veriyor. Şimdide ara öğün yada sabah öğünü olarak ara ara tüketmeye özen göstericem. Gerisi zaten kişisel beslenme düzeninize kalıyor.
Sevgiler..