Kaş'la ilk tanışmamız bir yıldızlı dalıcı olarak gitmemle başladı. Bütün gece süren otobüs yolculuğu sonrasında otelin balkonundan beni karşılayan masmavi denize vurulmuştum. İlk dalışlarımı bu mavi sularda, balıkların arasında yaptığım için çok şanslıyım. 2015 yaz tatilene ve ardından yeniden dalmaya gittik. İstanbul-Kaş arası uzun yolu haftasonuna gidip, üzerine 2 gün toplam 4 dalış yapıp, yorulmadan, keyifle geldik. Bir yıldızlı dalıcı olarak 18 m den derin bölgelere dalış yapmadım. Kaş, her seviyeden dalıcı için inanılmaz keyifli bir dalış noktası. Dalış yapmanın dışında snorkel yapmak içinde Kaş tam bir cennet. Eşimin Hidayet'in koyunda saatler bir kaplumbağanın peşinde, gezmişliği var. Kıyıdan bir kaç metre mesafede bile deniz kaplumbağası, ahtapot görme şansınız var.
Gündüz denizi, akşamları yemekleri ile Kaş unutulmaz anılar bırakıyor. Çok samimi ve işiniseverek yapan bir esnafı var. Bu işi turist nasıl olsa gelir mantığıyla değil, hakkıyla yapıyorlar. Kaldığımız otel çalışanları, dükkan esnafları, lokantadaki garsonlar herkes bizi evindeymişiz gibi ağırladı. Kaş'ta ki harika kahvaltılarımız ve tatlı içtiğimiz vişne şarabı sonrasında Kaş'ın dik yamaçlarını çıkarken gülüşmelerimiz unutulmaz anlarımız arasında. Kaş'tan kalan bir büyük anı ve lezzette Cuma günleri, Çukurbağ Yarımada (Peninsula) girişinde pazar yerinden aldığımız tahin. Bu tahin bana humusu sevdirdi. Her yaz Kaş'a gidemesekte telefonla sipariş veriyoruz. Yerel pazarları kaçırmamak lazım..
(Tahin sipariş vermek isterseniz; Ramazan Abi, 0535 504 90 70)
Kaş Ulaşım
Yazın son demlerini değerlendirmek için rotamızı Kaş'a çeviriyoruz. Bir haftasonu sadece dalmaya geldiğim bu ufak kasabayı, keşfedelim istedik. İstanbul'dan yola çıkıyorsanız, İDO ile Bursa'ya geçip, Afyon'a yol almanızı ve geceyi burda geçirerek sabah erkenden yollara düşmenizi tavsiye ederim. Yenikap-Bursa feribotunu kullanarak (20:30) gece saat 10:15 civarları Bursa'ya geçiyorsunuz. Sonra gece 02:00'da Afyon'a ulaşarak, daha önce yer ayırttıgımız bir yerde konakladık. Sabah 08:00'de yola çıktık ve öğlen 14:00 da Kaş'a varmış olduk. Hem günü kurtardık hemde yorgunlugumuzu önlemiş olduk:) İstanbul Kaş arası yaklaşık 10 saat sürüyor ve kıyıdan gitmeye kalktığınızda yol daha da uzayacaktır.
Kaş Konaklama
Otele girip balkondan manzarayı görünce, rezervasyonumuzu uzatmalıyız dedik:) Konaklamak için Saylam Oteli tercih ettik. Odaları hem büyük hem de konforluydu. Kaldığımız odanın manzarası ise büyüleyiciydi. Otel şehir merkezinden biraz tepede kalıyor, akşam yemek dönüşleri biraz efor sarfettik:) Ancak sabah kahvaltıları ve odalar harikaydı. Sabahları durgun bir deniz ve sessiz bir şehir, akşam günbatımında yarım adanın harika görüntüsü ve kızıllığı.. Bu yazıyı yazarkende akşam güneşi yüzüme çarpıyor. Otel biraz tepede ama şehrin geneli dağ yamacına konumlandığı için Kaş'ta her daim denizi görebilmeye imkan sağlıyor. Oda ufak bir mutfak tezgahı, oturma alanı ve yataktan oluşuyor. Stüdyo daire mantığında döşenen oda da evimizdeymişçesine rahat ettik. Benim gibi yanınızda birşeyler taşımadan duramıyor, kendinize ufak tefek atıştırmalıklar hazırlıyorsanız, büyük kolaylık. Birde kahvaltıları ve reçelleri harika.. Çalışanları da çok sıcak kanlıydı.
Daha önce dalışa gittiğimizde küçük çakılın karşısındaki otellerde konaklamıştık. Otellerin içi eski gibiydi ancak temiz ve konforluydu. Bu bölge denize ve merkeze yürüme açısından kolaylık sağlıyor.
Kaş, dağlık bir yer ama denizi tek kelimeyle masmavi.. Derin bir maviliğe ve eşsiz bir doğal güzelliğe sahip. Denize girilebilecek çok fazla koy alternatifi var ve koylarda genelde işletme mevcut. Genel olarak işletme anlaşıyışlarını çok sevdim. Şezlong ve şemsiye ücretsiz sadece yediğiniz ve içtiklerinizi ödüyorsunuz. Genel olarak burada çok güzel ve samimi işletmeciler var, kazıklandığınızı asla düşünmüyorsunuz.
Kaş Denize Girilebilecek Kumsallar
1. Küçük Çakıl
Şehir merkezinde denize girebileceğiniz adı gibi küçük bir kumsal var. Kumsal dediğime bakmayın burada kumsal çok nadir:) Platformlardan denize girebileceğiniz yan yana farklı işletmelerin işlettiği alanlar mevcut. Denize kaynak suyu karıştığı için soguk olsa da böyle sıcak havada çok iyi geliyor. Ama bir Akçay kadar soguk değil, üşümeden uzun süre kalabiliyorsunuz suda, sadece yer yer sogukluk hissediyorsunuz.
2. Büyük Çakıl
Merkezden biraz daha ileride, yürüyerek sıcakta biraz zorlayabilir. Minibüs ya da araç ile gitmenizi tavsiye ederim. Küçük çakılın çok daha büyüğü bir kumsal. Kaş'ta ki bir çok kumsal gibi taşlık olduğundan yanınızda deniz ayakkabınızı getirmenizi tavsiye ederim. Ya da Kaş merkezde her yerde satılıyor. Burada da yine farklı işletmeler mevcut yine aynı mantık ile çalışıyorlar. Kaynak suyu denize karıştığı için su hem soğuk hem de yer yer sıcak-soğuk akımların farkını gözle görebiliyorsunuz. Kaynak suları sayesinde su tertemiz.
3. Limanağzı Plajı
Kaş merkezden tam karşısındaki yarım adaya tekneler ile geçilen bu kumsal favorilerimiz arasında. Sakin ve güzel işletmeler var. Merkezden sık sık kalkan teknelerle rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz. 3 farklı işletmenin yer aldığı bu koyda, tekneler istediğiniz yerde bırakıyor sizi. Gidiş-dönüş 15 TL . Biz Bilal'in Yerine gittik ve çok keyifliydi. Kaş ta genel olarak kumsallarda abartılı bir fiyat yok, dışarıda yiyip-içebileceginiz fiyatlar. Buranın etrafı kayalık oldugu için deniz canlılılığı mükemmel ancak kıyı kısmı nedense yeşil gibiydi, görüş mesafeniz çok dardı. 3 tane deniz kaplumbağası gördük. Birisi çok büyüktü. Bütün gün burada vakit geçirebilirsiniz, güzel bir koy.
4.İnceboğaz Plajı
Şehrin diğer tarafında, Çukurbağ Yarımada (Peninsula) kısmında harika koylar var. Yarım adadan girdğinizde daha kayalık alanlar ve çok fazla balık var. Yarımadaya girip az ilerlediğinizde adanın her iki tarafına bakan İnceboğaz plajı var. Her iki taraftanda denize girmek mümkün ama aradan yol geçiyor:) Biraz ufak bir koy.
Buradan az ilerleyince bu sene açılmaya çalışan yeni bir işletme vardı, yolun altına inen bir yol yapmışlar ve oraya yeni bir alan açmışlar. Burasıda denize girmek için güzel, suyu harika, kayaların diplerinde birsürü balık yaşıyor.
5.Hidayetin Koyu
Kaştaki favori koyumuza geldik. Anladığım kadarıyla buraya da yeni bir işletme açılmış ve yeni bir isim tabelası daha vardı. Burda kumsal daha geniş ve yukarıda yer alan şezlonglar ücretli. Çok güzel bir işletmesi var. Bu koydan denize girdiğiniz an balık sürüleri sizi karşılıyor, canlılık harika ve keyifli bir koy. Şezlong olmayan yeşillik alana havlu atmanıza izin veriyorlar ve en sevdiğim doğa iç içe rahatça zaman geçirebiliyorsunuz. Çiçeklerle süslenmiş restoranında atıştırabilir, dondurmalarını deneyebilirsiniz.
6. Kaputaj Plajı
Kaş'tan çıkıp, Kalkan'a doğru yol aldığınızda Kaputaş plajı na varıyorsunuz. Plaja inen yol kenarındaki, park halindeki araçlardan geldiğinizi anlıyorsunuz. Bu civardaki en büyük kumsal. Sabahları denizde dalga olmuyor ve rahatça yüzebiliyorsunuz anda öğledne sonra genelde rüzgar çıkıyor ve deniz dalgalanmaya başlıyor. Kanyonun altında, bir dağın oyuğundan oluşan koyun üzerinden yol geçiyor. Yukarıdan bakınca beyaz-turkuaz-masmavi bir deniz. Manzarası büyüleyici ve o merdivenleri inmeden fotoğraf çekilmeyi unutmayın. Dönüşte haliniz kalmayabilir:) Kumsala ulaşmak için binlerce merdivenden (biraz abartıyorum ama sıcakta öyle zannediyorsunu:)) iniyorsunuz. Burayı belediye işletiyor ve 2 şezlogn bir şemsiye 15 TL. Kendinizde koyda kenarlarda şemsiyenizi açabilirsiniz. Zaten 15:00 ten sonra bir tarafı gölge olmaya başlıyor. Denize girdiğiniz an büyüleniyorsunuz. Suyun sanki mis gibi, taze bir kokusu var. Suyun kendisi de öyle, bir tazelik var. Bu plajın adından bu kadar çok bahsedilmesi sadece renginden gelmiyor, suyu çok daha farklı. Öyle temiz ki derinlerde bile görüş çok net. Mükemmel bir yer. Cennetten bir köşe gerçekten. Öğleden sonra çok dalga çıkıyor ve hafif bir esinti sizi kavurucu sıcaktan bir nebze kurtarıyor, ancak denizi dalgalandırabiliyor.
Kaş gündüz denizi akşam yemekleri ile unutulmaz bir tatil yaşatıyor:)
KAŞ MUTFAĞI – Nerede Neler Yenir?
Kaş’ta bütün gün yüzdükten sonra, akşama bir hayli acıkıyorsunuz. Birbirinden farklı menüleri olan, sempatik ve huzurlu restoranları var. Karar vermekte zorlanıyorsunuz. Her akşam için farklı bir seçenek ile Kaş’ın bütün yemeklerini tatmak istedik. Kaş'ta akşamlarında tatilciler bira ve midye dolmaları ile kıyı şeridini dolduruyor. Kıyının karşısındaki restoranlardan midye dolma alarak, sahilde vakit geçirmek en güzeli. Biz açız neler önerirsin derseniz, buyrun.
Bella Vita
Meydanın girişinde yer alan, İtalyan bir çiftin işlettiği sempatik bir İtalyan restoranı. Pizza ustası Pablo, servis yapan Gül ve Valentino çok sıcak kanlı insanlar. Pizza mükemmel değildi. Ama meydanı izlediğiniz bu güzel balkonda keyifle yiyecbileceğiniz, ince hamura yapılmış ortalama bir pizzaydı. Kalamar tava da başarılı değildi. Salata ve patates tava özellikle lezzetliydi. 2 kişi 100TL hesap ödedik.
Sumanu Şarap Evi
Bizim için unutulmaz bir yer. İçtiğimiz Vişne şarabının tadını daha bulamadım. Kendi evlerinde ağırlıyor gibiler, çok sıcak ve samimi bir ortam. Yemeklerinizi seçerken mutlaka danışın. Sosyal medya buranın karadut şarabını tavsiye etmiş. Oysa bizim vişnemiz güzel diyip, hepsini tattırdılar. Karadut, daha sulu daha tatlıydı. Ama vişne, ‘mistel’ olarak adlandırılan meyvenin kendi fermentasyonundan hazırlanmış bir şaraptı. Birde soğuk toprak karafta geldi ki, tatlı tatlı içip ne olduğunu anlamadık.
-
Vişne şarabı – 80TL
-
Midyeli pilav – 15 TL – çok lezeetliydi.
-
5 farklı meze ile karışık bir tabak hazırladılar (Havuç tarama, tahinli ıspanak<mükemmel>,patlıcan sarma, nar ekşili kırmızı lahana, semizotu) – 30 TL
Ruhi Bey Meyhanesi
Burasının eşi benzeri yok bence. Mayıs 2016 da yeniden ziyaret ettik, kış ayında da bizi kırmayıp, istediğimiz herşeyi hazırladılar. Mezeleri, meze barından seçiyorsunuz. Çeşit çeşit mezeleri var, hepsini tek tek anlatıp, tattırıyorlar. Her yerde yeşil çam aktörlerinin ve Atatürk’ün fotoğraflarının bulunduğu bu restoranda keyifli müzikleri eşliğinde yemeğinizi yiyorsunuz. Yemek sırasında sık sık çay servisi yapıyorlar.
-
Elmalı kabaklı tturşu ve pancar turşusu,
-
Turp otu ile yogurtlu meze,
-
uskumru (hardallı idi)
-
Sütte dil balığı – mutalaka deneyin, çok lezzetli
Havana balık evi
Merkezde ara sokakta bulunan, ekmek arası balık yapan bir yer. Ben pek sevmedim. Ekmekleri bayattı. Mezgit balığı yedim ama keyif alamadım.
Köşk Restoran
Meydandan biraz yukarıda yer alan sokakta masaları bulunan bu yere mutlaka uğrayın.
Karışık ızgara, ciger tava (çok başarılıydı), domatesli biber-patlıcan kızartması, humus yedik.
Zaika
Kaş’ta aklımızda kalan bir yer var ki, yer bulmak çok zor. Hele haftasonu için rezervasyon yapmak imkansız gibi. Harika bir ocak başı. Arada bir bahçede yer alıyor. Kuytu, herkesten uzakta, mükemmel bir ocakbaşı. Mutlaka rezervasyon yaptırın. Yorumlarınızı bekliyorum.
Kaş'tan dönerken Fethiye'ye mutlaka uğrayın. Denize giricek vakit bulamasanız bile balık pazarına uğrayıp, güzel bir ziyafet çekin. Fethiye’de balık pazarında keşfettiğimiz ‘Hilmi Restoran’ vazgeçilmezlerimizden. Mayıs ayında, geldiğimizde yine 2 gece üst üste dayanamayıp geldik. Bu seferde dönüş yolunda dayanamayıp uğradık. Balık pazarının içerisinde yer alan bu mekanda, balıklarınızı pazardan seçiyorsunuz. İstediğiniz balığı hazırlıyorlar. Mevsimine göre mezeler değişiyor ama ne yediysek hepsi lezzetliydi. Aşağıdakiler son gidişimizden;
-
Ot tabağı- limon,yağ,sarımsak ve nar ekşisi ile soslanmış brokoli üzerinde avokado dilimleri- 13 TL
-
Kalamar tava – 25 TL taze kalamar, müthişti.
-
Karides güveç – 30 TL karides böreği tercih edilebilir.
-
Barbun – Kızartma kilosu 40 TL, kişi başı 6 TL ye kızartıyorlar.
Eylül 2015