Bu ara tesadüf eseri keşfettiğim kitabın esiri oldum. Uzun zamandır sağlıklı beslenme ile ilgili yazılar okuyup, araştırsam da, bu kitap hayata dahası metabolizmaya ve insan vücuduna bakışımı degiştirdi. Yediğim yemeklerin sindirim sonrası parçalanarak, bağırsaklardan emilen vitaminlerin ve ortaya çıkan asitlerin damarlarımda gezmemesi için salgılanan hormonlar ve sonrasında o asitlerin kanımdan uzaklaştırılması hepsinin birer yağ deposuna dönüşmesi.. Bütün bunlarda ne demek diyorsunuz:)
Uzun zamandır duyduğum ama sadece kulaktan dolma bilgilerle sebebini anlatamadığım alkali diyet olayını anladım. Aslında sindirdim:) Alkali bir şekilde beynimde yer etti.. Kitabı 1-2 haftadır elimden düşürmüyorum. Uzun yıllar diyet yaptım, hep tombul bir çocuktum. Ben gibi kilolu (ama çok sempatiktik:)) olan en yakın arkadaşımın annesi, kızlar azıcıkta tabağınızda yemek bırakın derdi! Annem bize bir şeyler yediremedi diye hiç üzülmedi 🙂 Ne zaman diyet yapmaya başlasam annem tarafından ergenlik çağındasın ye kızım diye engellendi. Ve bütün genç kızlığım tombul geçti.. Belki de neyi nasıl yapacağımı bilmiyordum! Erasmus yolculuğumla kendimi ve sağlıklı beslenmeyi keşfettim. Zamanla yediğim içtiğim, canımın cektiği şeyler değişti. Hala yemek seçmem ve her şeyi yerim.. Ama zamanı ve yeri önemlidir. Bedenim her şeyden önemli..
Ofiste bir arkadaşım babasına "O kadar dikkat ediyorum, spor yapıyorum ama hala kilomda bir değişim yok" diye ağlandıktan sonra babası ofise bir kitap gönderiyor. Elindeki kitabı görünce, okuyabilir miyim diye atladıktan sonra, serviste 1 saatlik yol boyunca, her cümleyi okuyup, şaşırarak geçirdim. Yanımda oturan kızı sürekli bilgilerle taciz ederek, uzun uzun yorumlayıp, nerede yanlış yaptığımızı tartıştık.
Ben kitabı şans eseri keşfettim.. Dr. Ayşegül Çoruhlu'nun "Alkali Diyet" kitabı. Her şeyi neden-sonuç ilişkisi ile anlatıyor. Doktorun anlatımı, bana çok yakın geldi ve kesinlikle bunu yiyin, şunu yemeyin demiyor. Sindirim mekanizmasını ve besin içeriklerini anlatıyor. Bunların vücudumuza etkilerinden bahsediyor. Gerisi size kalıyor. Bunu bir yaşam tarzı olarak edinmek ya da asitli yiyecekler ile vücudumuzu asitlendirmeye devam ederek yaşlanacağız.
En büyük hayalim, doğum sonrası kilo problemi yaşamamak ve yaşlı bir teyze (inşallah o günleri görürüz) olduğumda, incecik, fit bir görünüme sahip olmak.
Maydanoz,roka,zencefil,yeşil elma,yeşil biber,ıspanak suyu. |
Kitap bana bugüne kadar, edindiğim tek tek bilgileri birleştirme ve bir mantık içerisine yerleştirmeme yardımcı oldu. Geçen sene okuduğum bir dergide tanıştığım zindesin olarak tanıdığım yaşam koçunun, sebze suyunun faydaları üzerine yazısını okuduktan sonra çok etkilenip, eve katı meyve sıkacağı alıp, her hafta farklı karışımlar hazırlıyorum. Başta çok severek içtiğimi söylemem ama şuan hepsini rahatlıkla içiyorum. Hatta dün gece içerisine pancar koyarak hazırladığım pek bir güzeldi diyebilirim:)
UHT sütler üzerine yazılanlar ise okadar ciddi ve akla yatkın ki.. Sütte benim için uç bir içecek yıllardır. Ya çok canım isterse ya da kek, poğaça vs. içersinde biraz tüketmiş oluyorum. İnsanız sonuçta, kesinlike dondurma yemem! şekeri ağzıma sürmem lafları mümkün değil!.. Başarmak büyük bir azim benim için. Keşke diyorum.. Ama ne çikolatadan ne de tatlıdan vazgeçemiyorum. Ama zararlarını ve tüketimini aza indirmek için elimden geleni yapıyorum.
Her şeyi okuyup, kendimize uygun hale getirip, yaşamımızı bir şekilde değiştirmeliyiz. Zaman zaman keyfi yemekler yerken, zaman zamanda hücrelerimizi doyurmalıyız. Ayşegül Çoruhlu "Mideni değil hücrelerini doyur" yazmış başka bir kitap kapağında.
Kendime 1 aylık hedef koymuştum. Telefonuma yüklediğim fitwell programı ile yediğim, içtiğim her şeyi not ederek, 1 ayda 2 kiloyu hedeflemiştim. Son haftadayım, hedefe yaklaştım ama bu hafta enerjimi biraz kaybettim. Demin yediklerim ve baş ağrımla mücadele etmem lazım.. Yeni yeni yoga yapmaya çalışıyorum, günlük 10-15 dk ile..
İçtiğim suyu kontrol etmek, mümkün olduğunca bol çiğ sebze tüketmek, kendini ve çevrendekileri daha fazla sevmek, mutlu olmak ve yürüyüş, pilates, yoga seni mutlu edebilecek ne varsa hayatına dahil etmek.
Bu fotoğraf alıntıdır. – Bu araki hayat felsefem 🙂 |