Bayram bitse de tadı kalıyor. Sevdiklerimize ayırdığımız bu dar zamanlarda herkesin biraraya gelmesi, kavuşmalar, telaşlar sıkıştırılmış durumda. Günler öncesinden başlayan bayram hazırlıkları, birlikte yenilen yemekler, özlediğimiz anlar.
Bayram dışında biraraya gelemiyor muyuz? Geliyoruz fakat hep eksikler olur, hepimizin birbirimizde daha değerli yapacağımız işler oluyor. Oysa Bayramlar buyüzden var. Biraraya gelebilmek için. Bu bayram çok sevdiğim 3 arkadaşımı görme fırsatım oldu. Uzun zamandır biraraya gelmediğim insanlarla konuşma fırsatı. Çok tatlı ufak bir kız çocuğu tanıdım. Elimi öpüp bana “iyi bayamlay” diledi. Ben bu bayram aldığım ilk maaşım ile harçlık verdim. Bayramım tatlı geçsin diye,bol bol baklava yedim. Çok sevmesem de kurban eti diye kavurma yedim. Bu bayram uzun ve güzeldi. Geriye, tezgahta yarım tepsi baklava, yarım pasta, iki paket kavurma kaldı.. Birde tatlı sohbetler..
Geçen bayram hepsini tükettiğimiz baklavalardan bu sefer sizlerede ayırdım:) Annem her bayram arefesi, oturup tufka açar, balava yapar. Hem de seneler önce öğrendiği o özel kesimi ile.. Ay şeklinde kesilen baklavalar, annemi temsil eder. Hazırlaması biraz zahmetlidir. Heryerimiz nişasta olur, bembeyaz, gıcır gıcır.. Şerbetini anneannem yapar, bu bayram şerbeti biraz fazla gelmiş, baklava biraz yumuşak ve bol şerbetli olmuş. Pastahane işleten bir arkadaşım, şerbetini herzaman ağırlığına göre dökmek lazım dedi! Anneannem için artık bir ölçü olmaz ama yeni ustalaşan eller için, önemli bir nokta olabilir..
Sevdiklerinizle beraber nice bayramlara..